Bugünün Haberi
14 Mayıs 2025, 14:31
16

Papa Leo Kayserili mi? İşte Şaşırtan Gerçek!

Katolik dünyasının yeni lideri Papa 14’üncü Leo’nun kökenleri, seçildiği günden bu yana merak konusu oldu. Yerel basında ve sosyal medyada Papa Leo’nun büyük dedesinin 1915’li yıllarda Kayseri’nin Develi ilçesinden Arjantin’e göç ettiği yönünde iddialar ortaya atıldı. Bu haber Develi sakinlerini şaşırtırken, ABD basını bambaşka bir tablo çizerek Papa Leo’nun anne tarafının Karayipler’e, baba tarafının ise Fransa’ya dayandığını ortaya koydu.
Papa Leo Kayserili mi? İşte Şaşırtan Gerçek!

Papa 14’üncü Leo’nun büyük dedesi Setrak Parsehyan’ın 1915’li yıllarda Kayseri’nin Develi ilçesinden Güney Amerika ülkesi Arjantin’e göç ettiği iddia edildi. Develi’de eski Ermeni evlerinin bulunduğu Reşadiye Mahallesi Muhtarı Yusuf Çelik de bu iddiaları sosyal medyadan öğrendiklerini ve şaşırdıklarını belirterek, "Katolik Kilisesinin ruhani lideri 14’üncü Leo’nun dedelerinin bu mahallede yaşadığı söyleniyor. Bizde 'hayırlısı olsun' diyoruz" şeklinde açıklamalarda bulunmuştu. Ancak bu iddiaların resmi bir dayanağı bulunmuyor.

ABD Basını Gerçeği Ortaya Çıkardı: Kökler New Orleans Kreollerine Uzanıyor

Amerikan basını ise Papa 14’üncü Leo’nun kökenlerinin bambaşka bir coğrafyaya, New Orleans’taki siyah Kreol halkına dayandığını yazdı. The New York Times (NYT) gazetesinin detaylı haberine göre, Papa Leo’nun anne tarafından büyükannesi ve büyükbabası, tarihi kayıtlarda “siyah” ya da “mulatto” (melez) olarak geçiyordu. Bu iki isim, New Orleans’ın Seventh Ward bölgesinde yaşıyordu. Afrika, Karayipler ve Avrupa’dan göç etmiş farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bu Katolik ağırlıklı bölge, zengin bir kültürel mozaik oluşturuyordu.

Media content

Papa Leo’nun anneannesi Louise Baquié ve dedesi Joseph Martinez’in 20’nci yüzyılın başlarında Şikago’ya taşındığı ve burada Papa’nın annesi Mildred Martinez’i dünyaya getirdiği belirtildi. NYT, Papa 14’üncü Leo’nun sadece ilk ABD doğumlu Papa olarak tarihe geçmekle kalmadığını, aynı zamanda ABD toplumunun karmaşık ve zengin yapısını yansıtan bir aileden geldiğini vurguladı.

Soybilimci Ataları Araştırdı: "Umarım Siyah Katoliklerin Tarihine Işık Tutar"

New Orleanslı soybilimci Jari C. Honora, Papa’nın atalarının izini sürerek gerçeği ortaya çıkardı. Honora’nın bulgularını, Papa’nın ağabeyi John Prevost da The New York Times’a doğruladı. Honora, yaptığı açıklamada Papa’nın atalarının, Amerikalıların nasıl iç içe geçmiş bir geçmişe sahip olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirterek, "Umarım bu, hem özgür hem köleleştirilmiş tüm siyah Katoliklerin uzun tarihine ışık tutar" dedi ve Papa 14’üncü Leo’nun ailesinin de bu tarihin bir parçası olduğunu ifade etti.

Media content

Kreol Geçmişi Kamuoyunda Hiç Dile Getirilmedi

Papa 14’üncü Leo’nun Kreol geçmişine kamuoyu önünde hiç atıfta bulunup bulunmadığı ise bilinmiyor. Erkek kardeşi John Prevost, ailenin kendilerini siyah olarak tanımlamadığını belirtirken, Tarihi New Orleans Koleksiyonu’nda çalışan Honora, Papa’yı New Orleans’a bağlayan önemli kanıtlar sundu. Bu kanıtlar arasında anneannesi ve dedesinin 1887 tarihli nikah cüzdanları ve Martinez ailesinin Şikago’daki aile mezarlığının fotoğrafı yer alıyordu. Honora’nın araştırmasına göre, dede Joseph Martinez, 1900 yılı nüfus sayımında doğum yeri Haiti olarak belirtilmiş ve mesleği sigara imalatçısı olarak kaydedilmişti. Honora, Martinez çiftinin siyah olduğu konusunda hiçbir şüphesinin olmadığını dile getirdi.

Papa’nın kardeşi John Prevost, baba tarafından büyükanne ve dedelerinin ise Fransa’dan geldiğini söyledi. Babalarının ise ABD’de doğduğunu belirtti. Papa ve kardeşi, Kreol kökenleri hakkında hiç konuşmamışlardı. John Prevost, bu konunun aile içinde hiçbir zaman bir mesele olmadığını ifade etti.

24 Haziran 2025, 14:52
4
(Güncellendi: 24 Haziran 2025, 14:52)

Erdoğan İsrail-İran Ateşkesini Memnuniyetle Karşılıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda'nın Lahey kentinde düzenlenecek NATO Liderler Zirvesi öncesinde yaptığı açıklamalarda, İsrail ile İran arasındaki çatışmalarda ateşkese varılmasını memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Erdoğan, tarafları anlaşmaya uymaya ve diplomasiye şans tanımaya davet etti.
Erdoğan İsrail-İran Ateşkesini Memnuniyetle Karşılıyoruz

Ankara'dan Lahey'e hareket etmeden önce gazetecilere önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO zirvesinin gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, "İttifakın Avrupa sütununu destekleyecek tedbirleri ele almayı planlıyoruz" dedi.

"Taraflar Ateşkese Uymalı"

Konuşmasının ana noktalarından biri İsrail-İran gerilimiydi. Erdoğan, 13 Haziran'dan bu yana bölgedeki tansiyonun tırmandığına dikkat çekerek, Türkiye'nin İsrail'in İran'a saldırısından itibaren müzakereler için girişimlerde bulunduğunu belirtti. ABD Başkanı Donald Trump'ın ateşkes açıklamalarını yakından takip ettiklerini ifade eden Erdoğan şunları söyledi:

"Kalıcı sükûnete giden yolu açacak çabaları destekleriz. Türkiye olarak uluslararası hukuku gözeten, diplomasiye öncelik veren ilkeli tavrımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Ateşkes haberini memnuniyetle karşılıyoruz. Tüm tarafları anlaşmaya riayet etmeye davet ediyoruz. Ellerin tetikten çekilmesi için diplomasiye şans tanınması en doğru tavır olacaktır."

Media content

Gazze ve NATO Gündemi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin Filistin'deki katliamlarına da dikkat çekeceklerini söyledi. Gazze'deki duruma ilişkin olarak ise, "Bir an önce Gazze'de kalıcı ateşkes sağlanmalı, İsrail saldırıları durmalı, insani yardımların kesintisiz bir şekilde ulaşımının yolu açılmalıdır. İsrail'in Filistin'den İran'a uzanan pervasız adımları asla kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

NATO gündemine ilişkin olarak da Erdoğan, Türkiye'nin 2026 NATO Zirvesi'ne ev sahipliği yapmak istediğini belirtti. "NATO'da Türkiye olarak adil külfet paylaşımını ve Avrupa güvenliğinin pekiştirilmesini özellikle savunuyoruz" dedi.

Media content

Suriye ve Terörle Mücadele Mesajı

Basın mensuplarının Şam'da bir kiliseye yönelik saldırıya ilişkin sorusu üzerine terörle mücadele konusuna değinen Erdoğan, DAEŞ'in kanlı yüzünü en iyi bilen ülkenin Türkiye olduğunu ve Fırat Kalkanı harekatıyla en ağır darbeyi kendilerinin vurduğunu söyledi. Erdoğan, Suriye yönetimiyle ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı:

"Suriye yönetimi, DAEŞ dahil bütün terör örgütleriyle mücadelede son derece kararlı. Biz de kendilerine gereken desteği veriyoruz ve vereceğiz. Suriye müreffeh geleceğine ulaşacaktır. Terörle mücadele konusunda Suriye yönetiminin mesafe alacağına inancım tamdır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamaları, hem bölgesel krizlerde diplomasiye verdiği önemi hem de Türkiye'nin uluslararası arenadaki aktif rolünü bir kez daha ortaya koydu.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...