Payload Logo
14 Şubat 2025, 18:12
3

Romatizma Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri Üzerine Bilinmesi Gerekenler

Romatizma, birçok insanın yaşam kalitesini etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Özellikle eklemler, kaslar, bağ dokuları ve kemikler üzerinde etkili olan bu hastalık grubu, farklı yaş gruplarını da kapsayacak şekilde her yıl milyonlarca kişiyi etkilemektedir. Peki romatizma tam olarak nedir? Hangi belirtileri taşır ve tedavisi mümkün müdür? İşte bilinmesi gereken tüm detaylar…
Romatizma Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri Üzerine Bilinmesi Gerekenler

Romatizma Nedir?

Romatizma, genel olarak eklem ve yumuşak dokuları etkileyen kronik hastalıkların ortak adıdır. Bu terim altında 200'den fazla hastalık türü yer alır. En sık görülen romatizmal hastalıklar arasında; romatoid artrit , kıkırdak erozyonu , fibromiyalji , sistemik lupus eritematozus (SLE) ve gut gibi rahatsızlıklar bulunur.


Romatizma, özellikle eklemlerde ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığına neden olabilir. Ayrıca bazı romatizmal hastalıklar, iç organları da etkileyebilir. Hastalık, genellikle immün sistemin vücuttaki sağlıklı dokulara saldırması sonucu ortaya çıkar.

Romatizmanın Belirtileri

Romatizma belirtileri, hastalığın türüne ve şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ancak en yaygın semptomlar şunlardır:

Eklem Ağrıları: Özellikle sabah saatlerinde daha yoğun olan sızı veya ağrı hissi.
Şişlik ve Kızarıklık: Etkilenen eklemlerde şişlik, kızarıklık ve hassasiyet.
Hareket Kısıtlılığı: Eklem hareketlerinde zorlanma veya kısıtlılık.
Yorgunluk ve Bitkinlik: Sürekli bir yorgunluk hissi ve enerji kaybı.
Kas Ağrıları: Kaslarda gerginlik veya ağrı.
Sıcaklık Artışı: Bazı hastalar, ateş veya titreme gibi genel enfeksiyon belirtileri yaşayabilir.
Bu belirtiler, uzun süreli veya tekrarlayıcı olarak devam ediyorsa mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.


Romatizmanın Nedenleri

Romatizma, tek bir nedene bağlı olarak gelişmez. Hastalığın ortaya çıkmasında genetik faktörler, çevresel etkenler ve yaşam tarzı önemli rol oynar. İşte romatizmanın ana nedenleri:

Genetik Faktörler: Ailede romatizma öyküsü olan bireylerde hastalık riski daha yüksektir.
Bağışıklık Sistemi Bozuklukları: Vücudun kendi hücrelerine karşı savaş açması, romatizmal hastalıklara yol açabilir.
Yaş ve Cinsiyet: Romatoid artrit gibi bazı romatizmal hastalıklar, kadınlarda daha sık görülür. Yaşlılıkta ise risk artar.
Çevresel Faktörler: Sigara kullanımı, hava koşulları ve stres gibi faktörler de romatizma riskini artırabilir.

Romatizmanın Teşhisi ve Tedavisi

Romatizma tanısı konulurken, hastanın şikayetleri, fiziksel muayene ve laboratuvar testleri değerlendirilir. Kan testleri, görüntüleme yöntemleri (röntgen, MR veya ultrason) ve eklem sıvısı analizleri, teşhis sürecinde kullanılır.

Tedavi Seçenekleri: Romatizma, tamamen iyileştirilemeyen ancak kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Tedavi sürecinde aşağıdaki yöntemler kullanılır:


İlaç Tedavisi: Ağrı kesiciler (parasetamol, ibuprofen gibi) Anti-inflamatuar ilaçlar (steroidler ve non-steroid ilaçlar) Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar (metotreksat gibi)
Fizik Tedavi: Eklemlerin esnekliğini korumak ve kas gücünü artırmak için düzenli egzersizler önerilir.
Cerrahi Müdahale: İleri evre romatizmal hastalıklarda, eklem hasarını onarmak için cerrahi müdahale gerekebilir.
Diyet ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz ve sigarayı bırakmak, romatizmanın ilerlemesini yavaşlatabilir.

29 Nisan 2025, 18:58
7

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...