Payload Logo
22 Şubat 2025, 21:43
1

Tansiyon Hastaları İçin Önemli Bilgiler: Neler Beklenmeli ve Nasıl Yönetilmeli?

Hipertansiyon (yüksek tansiyon), günümüzde en yaygın kronik hastalıklardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Tansiyon hastaları, bu durumu yaşam boyu yönetmek zorunda oldukları için düzenli kontroller ve yaşam tarzı değişiklikleriyle ilgili birçok soruya yanıt arıyor. Peki, tansiyon hastaları neler beklemeli ve bu süreçte nelere dikkat etmeli? İşte detaylar...
Tansiyon Hastaları İçin Önemli Bilgiler: Neler Beklenmeli ve Nasıl Yönetilmeli?

1. Düzenli Takip ve Kontrol Gerekliliği

Tansiyon hastaları için en önemli noktalardan biri, düzenli sağlık kontrolleridir. Yüksek tansiyon genellikle "sessiz katil" olarak adlandırılır çünkü belirgin semptomlar göstermeyebilir. Bu nedenle:

En az 6 ayda bir doktor kontrolüne gitmek,
Evde düzenli olarak tansiyon ölçümü yapmak,
Ölçümleri bir defterde veya uygulamada kaydetmek önemlidir.
Bu süreçte, hastaların tansiyon değerlerindeki dalgalanmaları takip etmeleri ve doktora bildirmeleri gerekmektedir.


2. İlaç Tedavisine Uyum Sağlamak

Tansiyon hastalarının büyük bir kısmı ilaç tedavisi kullanır. Ancak bazı hastalar, tansiyonlarının normale dönmesi üzerine ilaçlarını bırakma eğiliminde olabilir. Bu durum ciddi sağlık riskleri yaratabilir. Tansiyon hastaları şunları bilmelidir:

Doktor önerisi olmadan ilaç dozunu değiştirmemek veya bırakmamak,
Reçeteye uygun şekilde ilaçlarını düzenli almak,
Yan etkiler yaşandığında hemen doktora başvurmak.


3. Sağlıklı Bir Yaşam Tarzı İçin Değişimler

Tansiyon hastaları, yaşam tarzlarında bazı değişiklikler yaparak tansiyonlarını daha iyi kontrol edebilirler. Bunlar arasında:

Düşük tuzlu diyet: Tuz tüketiminin günlük 5 gramın altında tutulması önerilir.
Dengeli beslenme: Sebze, meyve, tam tahıllar ve düşük yağlı proteinler içeren bir diyet tercih edilmelidir.
Düzenli egzersiz: Haftada en az 150 dakika orta şiddetli egzersiz (yürüyüş, yüzme, bisiklete binme) faydalıdır.
Sigara ve alkol tüketiminden kaçınma: Sigara ve aşırı alkol tüketimi, tansiyonu artırır.

4. Stres Yönetimi ve Psikolojik Destek

Stres, tansiyon değerlerini aniden yükseltebilir. Bu nedenle hastalar, stresle başa çıkma yöntemlerini öğrenmelidir:

Derin nefes alma teknikleri,
Yoga veya meditasyon gibi gevşeme aktiviteleri,
Zaman yönetimi ve iş yükünü dengeleme becerileri geliştirme.
Eğer stres yönetimi konusunda zorlanıyorsanız, psikolog veya danışmanlardan destek alabilirsiniz.


5. Acil Durumlarda Ne Yapılmalı?

Tansiyon hastaları bazen ani yükselmeler veya düşmeler yaşayabilir. Bu durumda ne yapılacağını bilmeniz hayati önem taşır:

Ani yüksek tansiyon (180/120 mmHg üzeri): Hemen doktora başvurun. Ağrı kesici veya sakinleştirici ilaçlar almadan önce uzman görüşü alın.
Düşük tansiyon: Eğer baygınlık, baş dönmesi veya bulantı hissediyorsanız, sırtüstü yatıp bacaklarınızı yukarı kaldırın ve tuzlu bir şeyler alın.
Acil durumlarda, hasta yakınlarına da bu süreçte ne yapacaklarını öğretmek önemlidir.

6. Teknolojinin Faydalarından Yararlanmak

Günümüzde tansiyon hastaları, sağlık yönetiminde teknolojiden yararlanabilir:

Akıllı tansiyon cihazları ile evde kolayca ölçüm yapabilir,
Sağlık uygulamaları üzerinden doktorlarıyla iletişim kurabilir,
Diyetisyen veya antrenörlerle online görüşme yapabilir.
Bu araçlar, hastaların tansiyonlarını daha etkin bir şekilde yönetmelerine yardımcı olur.


7. Aile Desteği ve Toplumsal Farkındalık

Tansiyon hastaları için aile desteği ve toplumsal farkındalık büyük önem taşır. Aile bireyleri, hastanın sağlıklı yaşam tarzını sürdürmesinde ona destek olmalıdır:

Sağlıklı yemek seçenekleri hazırlamak,
Spor yapmayı teşvik etmek,
Stresli durumlarda moral vermek.
Ayrıca, toplumda tansiyonun önemi hakkında bilinçlenme çalışmaları yapılmalıdır.

29 Nisan 2025, 18:58
7

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...