Bugünün Haberi
16 Mayıs 2025, 16:21
12

Türkiye'de Barış Masası Erdoğan'ın Geri Dönüşü

ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez ülkelerine yaptığı ziyaretle eş zamanlı olarak Türkiye'nin Ankara, İstanbul ve Antalya hattında sergilediği yoğun diplomatik trafik, dünya basınında geniş yankı uyandırdı. NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı'na ev sahipliği yapan Antalya, Erdoğan-Zelenski zirvesine sahne olan Ankara ve Rusya-Ukrayna barış görüşmelerine ev sahipliği yapan İstanbul, uluslararası medyanın dikkatini çekti.
Türkiye'de Barış Masası Erdoğan'ın Geri Dönüşü

Dünya basını, bu gelişmeler ışığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın barış çabalarındaki kilit rolünü ve uluslararası arenadaki "büyük geri dönüşünü" vurguladı.

Washington Post: "Erdoğan Büyük Bir Oyuncu Olarak Geri Döndü"

The Washington Post'tan Ishaan Tharoor'un analizinde, Ankara ile Batı arasındaki inişli çıkışlı ilişkilere değinilerek, son dönemdeki PKK'nın fesih kararı, Suriye hükümeti ve SDG arasındaki anlaşma gibi gelişmelerin "baltanın gömülmesini" teşvik ettiği belirtildi. Brookings Enstitüsü'nden Aslı Aydıntaşbaş'ın Tharoor'a yaptığı değerlendirmede ise, "Bu, Erdoğan'ın dünya sahnesine büyük geri dönüşü" ifadesi dikkat çekti. Aydıntaşbaş, birkaç ay önce Türkiye'nin otoriterleşme eleştirilerinin hedefindeyken, Trump'ın olası dönüşüyle birlikte Erdoğan'ın hem Suriye'de bir aktör hem de Ukrayna-Rusya krizinde önemli bir oyuncu olarak yeniden yükseldiğini vurguladı.

Media content

Trump'ın Beyaz Saray'a Dönüşü Erdoğan'ın Rolünü Güçlendirdi

Tharoor'un analizine göre, Erdoğan'ın bu "geri dönüş" yolunu hazırlayan en önemli faktörlerden biri de ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'a olası dönüşü oldu. Trump'ın Erdoğan ile olan kişisel yakınlığı ve "güçlü adam" hayranlığına dikkat çekilirken, Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'ndan Alper Coşkun, iki liderin düşünce yapısındaki benzerliğe işaret etti. Coşkun, "Erdoğan'ın Trump ve politikalarında çok fazla kendisini gördüğünü" belirterek, Trump'ın söyleminden politikalarına kadar Erdoğan ile olan paralelliklere dikkat çekti. Yazıda ayrıca, "Türkiye'nin bölgedeki istikrarlaştırıcı güç olma potansiyelinin Trump yönetimindeki Beyaz Saray'da bir değer olarak görüldüğü" ifade edildi.

Ortadoğu Enstitüsü: "Sıfırlanmaya Giden Kapı Açık"

Ortadoğu Enstitüsü'nden Gönül Tol ise, son 15 yıldır İran, Suriye, Rusya ve Çin konularındaki gerilimlerin ABD ve Türkiye'yi stratejik uyumdan karşılıklı güvensizlik noktasına getirdiğini belirtti. Yaptırım tartışmaları ve farklı savaş stratejilerinin bu güvensizliği artırdığını gözlemleyen Tol, yıllardır süren farklılıkların ardından "sıfırlanmaya giden kapının açık olduğunu ve Türkiye'nin de bu kapıdan geçerek yürümeye hazır olduğunu" ifade etti.

Media content

Bloomberg: "Erdoğan, Trump'ın Barış Yapıcı Vekili"

Bloomberg'den Beril Akman'ın analizinde ise Erdoğan'ın Trump'ın "barış yapıcı vekili" olarak hareket ettiğine işaret edildi. Akman, son bir haftadaki diplomatik gelişmeleri vurgulayarak, "Gelişmeler, Erdoğan'ın hazırlık yaptığı, ABD Başkanı Donald Trump'ın ivme kazandırdığı diplomatik bir dönüm noktasına dair umut ışıkları sunuyor" yorumunu yaptı. Türk yetkililerin, Trump'ın ikinci başkanlığı döneminde ABD ile ilişkilerin gelişeceği yönünde beklenti içinde olduğu belirtilirken, ABD'nin Ukrayna'daki savaşı sonlandırmak ve Suriye'yi uluslararası sisteme entegre etmek gibi dış politika hedeflerine odaklandığı bir süreçte Erdoğan'ın bölgesel bir güç olarak yeniden ortaya çıktığına dikkat çekildi.

Dünya basınının bu yorumları, Türkiye'nin bölgesel ve küresel barış çabalarındaki artan rolünü ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uluslararası arenadaki etkisini açıkça ortaya koyuyor.

24 Haziran 2025, 14:52
4
(Güncellendi: 24 Haziran 2025, 14:52)

Erdoğan İsrail-İran Ateşkesini Memnuniyetle Karşılıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda'nın Lahey kentinde düzenlenecek NATO Liderler Zirvesi öncesinde yaptığı açıklamalarda, İsrail ile İran arasındaki çatışmalarda ateşkese varılmasını memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Erdoğan, tarafları anlaşmaya uymaya ve diplomasiye şans tanımaya davet etti.
Erdoğan İsrail-İran Ateşkesini Memnuniyetle Karşılıyoruz

Ankara'dan Lahey'e hareket etmeden önce gazetecilere önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO zirvesinin gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, "İttifakın Avrupa sütununu destekleyecek tedbirleri ele almayı planlıyoruz" dedi.

"Taraflar Ateşkese Uymalı"

Konuşmasının ana noktalarından biri İsrail-İran gerilimiydi. Erdoğan, 13 Haziran'dan bu yana bölgedeki tansiyonun tırmandığına dikkat çekerek, Türkiye'nin İsrail'in İran'a saldırısından itibaren müzakereler için girişimlerde bulunduğunu belirtti. ABD Başkanı Donald Trump'ın ateşkes açıklamalarını yakından takip ettiklerini ifade eden Erdoğan şunları söyledi:

"Kalıcı sükûnete giden yolu açacak çabaları destekleriz. Türkiye olarak uluslararası hukuku gözeten, diplomasiye öncelik veren ilkeli tavrımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Ateşkes haberini memnuniyetle karşılıyoruz. Tüm tarafları anlaşmaya riayet etmeye davet ediyoruz. Ellerin tetikten çekilmesi için diplomasiye şans tanınması en doğru tavır olacaktır."

Media content

Gazze ve NATO Gündemi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin Filistin'deki katliamlarına da dikkat çekeceklerini söyledi. Gazze'deki duruma ilişkin olarak ise, "Bir an önce Gazze'de kalıcı ateşkes sağlanmalı, İsrail saldırıları durmalı, insani yardımların kesintisiz bir şekilde ulaşımının yolu açılmalıdır. İsrail'in Filistin'den İran'a uzanan pervasız adımları asla kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

NATO gündemine ilişkin olarak da Erdoğan, Türkiye'nin 2026 NATO Zirvesi'ne ev sahipliği yapmak istediğini belirtti. "NATO'da Türkiye olarak adil külfet paylaşımını ve Avrupa güvenliğinin pekiştirilmesini özellikle savunuyoruz" dedi.

Media content

Suriye ve Terörle Mücadele Mesajı

Basın mensuplarının Şam'da bir kiliseye yönelik saldırıya ilişkin sorusu üzerine terörle mücadele konusuna değinen Erdoğan, DAEŞ'in kanlı yüzünü en iyi bilen ülkenin Türkiye olduğunu ve Fırat Kalkanı harekatıyla en ağır darbeyi kendilerinin vurduğunu söyledi. Erdoğan, Suriye yönetimiyle ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı:

"Suriye yönetimi, DAEŞ dahil bütün terör örgütleriyle mücadelede son derece kararlı. Biz de kendilerine gereken desteği veriyoruz ve vereceğiz. Suriye müreffeh geleceğine ulaşacaktır. Terörle mücadele konusunda Suriye yönetiminin mesafe alacağına inancım tamdır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamaları, hem bölgesel krizlerde diplomasiye verdiği önemi hem de Türkiye'nin uluslararası arenadaki aktif rolünü bir kez daha ortaya koydu.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...