Payload Logo
15 Nisan 2025, 12:12
7

Uykusuzluğa Meydan Okuyanlar İnsanlar Daha Az Uykuya İhtiyaç Duyuyor mu?

Çoğumuz için ideal uyku süresi yedi ila dokuz saat arasındadır. Bu sürenin altında uyumak genellikle sersemlik, yorgunluk ve yataktan çıkmakta zorlanma gibi olumsuz sonuçlar doğurur.
Uykusuzluğa Meydan Okuyanlar  İnsanlar Daha Az  Uykuya İhtiyaç Duyuyor mu?

Ancak şaşırtıcı bir şekilde, bazı insanlar altı saat veya daha az uyuduktan sonra bile dinç, enerjik ve güne hazırmış gibi uyanabiliyor. Peki, sembolün kendini yenilemesi ve onarılması için uykunun hayati değerlerine sahip olduğu bilinen bir gerçekken, bu "doğal kısa uyuyanların" sırrı ne olabilir?

Bilim dünyasında uzun yıllardır bu ilginç fenomeni çözmeye çalışıyor. "Doğal kısa uyuyanlar" olarak sunulan bu az sayıdaki insan, genetik bir farklılık sayesinde diğer insanlara göre daha az bakıma ihtiyaç duyuyor gibi görünüyor. Vücutları, uykunun faydalarını daha kısa sürede elde edebilmek veya daha verimli bir şekilde enerji üretebilmek mümkün olabilir.

Ancak bu konuda yapılan araştırmalar, doğal olarak kısa uyuyanların süresi oldukça az olması nedeniyle sınırlı kalmıştır. Bilim insanları, bu kişilerin genetik yapılarını ve uyku düzenlerini inceleyerek, daha az uykuyla nasıl bu kadar dinç kalabildiklerine dair ipuçları aramaktadır.

Doğal Uyuyanların Olası Sırları

Genetik Faktörler: Araştırmalar, doğal kısa uyuyanlarda belirli genetiklerin olabileceğini göstermektedir. Bu genler, uykunun korunmasını veya genişletmesini artıran proteinlerin ürettiği rol oynayabilir.

Uyku Verimliliği: Doğal kısa uyuyanların uykuları, normal uyuyanlara göre daha verimli olabilir. Yani, uyudukları kısa sürede daha derin ve dinlendirici bir uyku evresine daha hızlı geçiş yapabilirler.

Metabolizma ve Enerji Üretimi: Bu kişinin vücutları, kapasitesiken enerji üretimi ve kullanımı konusunda daha etkili mekanizmalara sahip olabilir. Bu da daha az uykuyla bile yeterli kapasite sağlayabilir.


Doğal kısa uyuyanların sırrının devamı, uyku bilimi alanında önemli bir atılım olabilir. Bu bilgi, uyku bozukluklarının tedavisi ve genel uyku sağlığının kullanabileceği yeni tedavilerin geliştirilmesine katkıda bulunabilir. Ancak şu an için, az uykuyla dinç kalmayı başarabilen bu azınlığın sırrı tam olarak çözülmemiş bir merak konusu olmaya devam ediyor.

12 Mayıs 2025, 17:39
6
(Güncellendi: 12 Mayıs 2025, 17:44)

Gençlerin Zehri Mi? Favori İçecek Vücuda Zararları

İngiltere'de yapılan çarpıcı son araştırmalar, gençler arasında hızla yayılan enerji içeceği tüketiminin ürkütücü sağlık risklerini gözler önüne serdi. Uzmanlar, bu içeceklerin özellikle kalp-damar sağlığı, böbrek fonksiyonları ve ruh sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkileri olduğunu vurgulayarak, çocuklar ve ergenlik çağındaki gençler için kırmızı alarm veriyor.
Gençlerin Zehri Mi? Favori İçecek Vücuda Zararları

İngiltere'deki gençlerin yaklaşık yüzde 31'inin düzenli olarak enerji içeceği tükettiği belirtilirken, diyetisyen Annabel Gipp, bu alışkanlığın yüksek tansiyon, uyku bozuklukları, mide problemleri ve şiddetli baş ağrılarına yol açtığını açıkladı. Gipp ayrıca, enerji içeceklerinin neden olduğu hiperaktiviteyle bağlantılı yaralanma vakalarının da arttığına dikkat çekti.

Uzun Vadeli Etkileri Korkutucu: Kemik Gelişimini Engelliyor, Böbreklere Zarar Veriyor

Enerji içeceklerinin uzun vadeli etkileri de endişe verici boyutlarda. Ergenlik döneminde kritik öneme sahip kemik gelişimine dikkat çeken Gipp, "Kafein, bağırsaklardaki kalsiyum emilimini engelliyor. Bu da kemiklerde yetersiz mineral birikimine ve potansiyel olarak zayıf kemik yapısına yol açıyor" uyarısında bulundu.

2023 yılında Nutrients dergisinde yayımlanan kapsamlı bir inceleme, 18 yaş altındaki bireylerde enerji içeceklerine bağlı sağlık sorunlarını analiz etti. Şok edici sonuçlara göre, vakaların yaklaşık yarısı kalp ve damar sorunlarıyla, üçte biri nöropsikolojik etkilerle ve yüzde 22'si ise böbrek sorunlarıyla ilişkilendirildi. Kalp ritim bozuklukları, hipertansiyon ve hatta akut böbrek yetmezliği gibi ciddi vakalar rapor edildi. Araştırmada, sadece orta seviyede kafein tüketiminin dahi önemli sağlık sorunlarını tetikleyebildiği ve enerji içeceklerinde bulunan taurin maddesinin özellikle böbrek fonksiyonları üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği vurgulandı.

Media content

Ruh Sağlığı Alarm Veriyor: Anksiyete, Stres, Depresyon ve İntihar Düşüncesiyle Bağlantılı

Enerji içeceklerinin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri de ürkütücü boyutlarda. Public Health dergisinde yayımlanan ve 1,2 milyon genç üzerinde yapılan geniş kapsamlı bir analiz, enerji içeceği tüketimi ile kaygı, stres, depresyon ve intihar düşüncesi arasında anlamlı bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Çalışmanın yazarlarından Dr. Shelina Visram, "Enerji içeceklerinin psikolojik sıkıntıya yol açabileceği konusunda ciddi endişeler taşıyoruz. Bu bulgular, halk sağlığı açısından acil müdahale gerektiren bir durumu işaret ediyor" ifadelerini kullandı.

Media content

Uzmanlardan Acil Müdahale Çağrısı: "Şişe Sudan Bile Ucuz Satılması Kabul Edilemez"

Araştırmanın baş yazarı Profesör Amelia Lake, enerji içeceklerinin çocuklara ve gençlere cazip fiyatlarla sunulmasının büyük bir halk sağlığı açığına işaret ettiğini belirterek, "Bu ürünlerin 10 yaşındaki çocuklara, şişe sudan bile ucuz fiyatlarla satılması kabul edilemez" şeklinde konuştu. Uzmanlar, enerji içeceklerine karşı daha sağlıklı alternatifler sunulması ve bu konuda farkındalık yaratılması gerektiğini vurguluyor. Bitki çayları, doğal meyve suları, hindistan cevizi suyu ve sade su gibi içeceklerin enerji ihtiyacını sağlıklı bir şekilde karşılayabileceği belirtiliyor. Ayrıca bitter çikolata, yeşil çay ve goji meyvesi gibi besinlerin de doğal enerji artırıcı etkileri olduğu hatırlatılıyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...