Bugünün Haberi
13 Mayıs 2025, 17:35
39

Dünya Ne Zaman Yok Olacak? Kıyamet Tarihi Şaşırttı!

Evrenin sonu için yeni bir tarih verildi ve bu tahmin, daha önceki öngörülere kıyasla şok edici derecede yakın! Hollanda'daki Radboud Üniversitesi'nden bilim insanlarının yaptığı son araştırmaya göre, evrenin düşündüğümüzden çok daha hızlı bir şekilde bozulmaya uğradığı keşfedildi. Ekip, tüm yıldızların yaklaşık bir beşgentilyon yıl (10 üzeri 78 yıl) içinde tükeneceğini belirledi.
Dünya Ne Zaman Yok Olacak? Kıyamet Tarihi Şaşırttı!

Bu rakam, daha önce yapılan ve 1'in ardından bin 100 sıfır gelen (10 üzeri 10 üzeri 100 yıl) inanılmaz uzun süreli tahminden çok daha kısa bir zaman dilimini işaret ediyor.

Kara Deliklerin Buharlaşması Evrenin Ölümünü Hızlandırıyor

Evrenin sonunu getireceğine inanılan temel süreç ise kara deliklerle bağlantılı. Bilim insanları, kara deliklerin yavaş yavaş buharlaşırken radyasyon yaydığı teorisi olan Hawking radyasyonunın, evrenin sonunu tahmin etmede kritik bir rol oynadığını ortaya koydu.

Sadece Kara Delikler Değil, "Ölü Yıldızlar" da Buharlaşıyor

Daha önce Hawking radyasyonunun yalnızca kara deliklere özgü bir olgu olduğu düşünülüyordu. Ancak Radboud Üniversitesi araştırmacıları, nötron yıldızları ve beyaz cüceler gibi "ölü yıldızların" da kara deliklere benzer şekilde buharlaşabileceğini keşfetti. Nötron yıldızları, büyük yıldızların süpernovaya dönüşüp çökmesiyle oluşurken, Güneşimiz gibi daha küçük yıldızlar yaşam döngülerinin sonunda beyaz cücelere dönüşüyor.

Media content

Son Yıldızlar Onlar Olacak, Ancak Ömürleri Sanıldığından Kısa

Bu "ölü yıldızlar" inanılmaz derecede uzun süre varlıklarını sürdürebilirler. Ancak araştırmacılara göre, dengesiz hale geldiklerinde yavaş yavaş dağılır ve sonunda patlarlar. Bir nötron yıldızının veya bir beyaz cücenin ölmesinin ne kadar sürdüğünü anlamak, bilim insanlarının evrenin maksimum ömrünü tahmin etmeleri açısından büyük önem taşıyor, zira bu yıldızlar evrende ışık saçan son gök cisimleri olacak.

Evrenin Maksimum Ömrü Abartıldı mı?

Radboud Üniversitesi'nde profesör ve baş araştırmacı olan Heino Falcke'ye göre, önceki araştırmalar evrenin maksimum ömrünü önemli ölçüde abartmıştı. Falcke ve meslektaşları, Hawking radyasyonunu da hesaba katarak yaptıkları yeni hesaplamalar sonucunda evrenin sonunun yaklaşık bir beşgentilyon yıl sonra geleceğini öngörüyorlar. Bu, evrenin sonunun düşündüğümüzden trilyonlarca kat daha erken gerçekleşeceği anlamına geliyor.

Media content

Hawking Radyasyonu Nedir?

Ünlü fizikçi Stephen Hawking, 1975 yılında kara deliklerden parçacıkların ve radyasyonun kaçabileceği teorisini ortaya atmıştı. Bu, hiçbir şeyin bu devasa kütleli cisimlerin çekiminden kurtulamayacağı yönündeki genel inanışı sarsmıştı. Hawking'e göre, bir kara deliğin olay ufkunda (sınırında) anlık olarak sanal parçacık çiftleri oluşabilir. Bu parçacıklardan biri kara deliğe düşerken, diğeri uzaya kaçabilir. İşte bu kaçan parçacıklar Hawking radyasyonu olarak adlandırılır. Zamanla bu radyasyon nedeniyle kara delikler enerji kaybeder ve yavaş yavaş buharlaşarak kütlelerini yitirirler. Bu durum, Albert Einstein'ın kara deliklerin yalnızca büyüyebileceğini öne süren genel görelilik teorisiyle de çelişir.

Bilim insanlarının bu yeni ve çarpıcı tahmini, evrenin sonu hakkındaki mevcut anlayışımızı derinden sarsıyor ve kozmoloji alanında yeni tartışmaları beraberinde getirecek gibi görünüyor.


1 Temmuz 2025, 20:55
0

Gebelikte Düşük Riskini Tahmin Eden Çığır Açan Test Geliştirildi: Umut Veren Yeni Tedavilerin Kapısı Aralanıyor!

Hamile kalmak isteyen ancak ardı ardına düşüklerle sarsılan çiftler için bilim dünyasından umut verici bir haber geldi. İngiltere'de bilim insanları, gebelikte yaşanan düşüklerin önemli bir nedeni olan rahim zarı anormalliklerini tespit edebilen çığır açan bir test geliştirdiklerini duyurdu. Bu gelişme, tekrarlayan düşük yaşayan kadınlar için yeni ve etkili tedavi yöntemlerinin önünü açabilir.
Gebelikte Düşük Riskini Tahmin Eden Çığır Açan Test Geliştirildi: Umut Veren Yeni Tedavilerin Kapısı Aralanıyor!

Düşüklerin Gizemli Nedeni Ortaya Çıkıyor: Rahim Zarı Odaklı Yeni Bulgular


Warwick Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, daha önceki çalışmaların genellikle embriyo kalitesine odaklandığı bir alanda, farklı bir bakış açısı getirdi. Yapılan araştırmalar, defalarca düşük yapmış olan bazı kadınlarda, embriyonun sağlıklı bir şekilde yerleşmesi için güvenli bir ortam oluşturması gereken rahim zarının (endometriyum) normalin dışında özellikler gösterdiğini ortaya koydu.

BBC Türkçe'nin aktardığına göre, bilim kuruluşları bu bulguların, çiftler için büyük bir travma ve hayal kırıklığı yaratan düşüklerin nedenlerini anlamaya yardımcı olabileceğini belirtiyor. Zira, yaklaşık her altı hamilelikten biri düşükle sonuçlanıyor ve bu düşüklerin çoğu ilk 12 haftada meydana geliyor. Üstelik, her bir düşük, bir sonraki hamilelikte düşük riskini de artırıyor.

Warwick Tıp Fakültesi'nden araştırmacı Dr. Jo Muter, bu konuda önemli bir noktaya değiniyor: "Birçok kadına sadece şansının yaver gitmediği söyleniyor. Ancak bizim bulgularımız, rahmin, hamilelik oluşmadan önce düşük için uygun olmayan bir ortam yaratma kapasitesinin olduğunu gösteriyor."



Media content

Nasıl Çalışıyor? Rahim Zarı Tepkilerini Ölçen Akıllı Test


Rahim zarının temel görevi, hamilelik boyunca üzerindeki hücreleri bebeği destekleyecek bir yapıya dönüştürerek embriyonun sağlıklı bir şekilde gelişmesine yardımcı olmaktır. Ancak bu kritik tepkide sorunlar yaşanırsa, destekleyici ortam yeterince sağlanamıyor ve bu da kanama ile düşük ihtimalini artırıyor.

Geliştirilen yeni test, tam da bu noktaya odaklanıyor: Rahim zarının embriyoya vereceği tepkileri ölçerek, olası bir düşük riskini önceden tahmin etmeyi hedefliyor.

Şu an itibarıyla, bu umut vadeden testin pilot uygulaması Coventry & Warwickshire Üniversite Hastanesi'nin düşük araştırmaları merkezinde binden fazla kadın üzerinde deneniyor. Dr. Muter, testin bir sonraki aşamasının, her bir özel durum için en uygun ilaç tedavisini belirlemek olduğunu ifade ediyor.

Bu çığır açan gelişme, tekrarlayan düşüklerden muzdarip milyonlarca kadına yeni bir umut ışığı oluyor ve gebelik takibinde önemli bir dönüm noktası olabilir.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...